MÜSLÜMAN RUM DEĞİRMENCİ


Anadolu türlü uygarlıkların yaşadığı, karışıp harman olduğu varsıl bir coğrafyadır. Yüz yıllarca farklı inançlardan ve etnik kökenlerden insanların dostça yaşadığı bir yerdir Anadolu. Ne zaman ki sömürgeci ülkeler, kendi çıkarları için kışkırtmalara giriştiler topraklarımızın bu güzelliği uçup gitti.
Benim doğup büyüdüğüm yer, Anadolu’nun kuzeydoğusunda. Eskiden farklı dinlerden insanlar birlikte yaşamışlardı buralarda. Onlarla ilgili öyküler de anlatılırdı. Hala onların adlarının yer aldığı tarlalar, bahçeler var.
Çocukken merak ederdim: “Acaba buradan giden Rumlar nasıl insanlardı?” diye. Bu sorumu yanıtlayabilecek tek kişi vardı, o da babaannemdi (ninemdi). 
Ninemin güçlü bir belleği vardı. Eskiden yaşadıklarını noktası virgülüne kadar anımsardı. Muhacirlik anıları, savaş yıllarının sefaleti, salgın hastalıkların kırımları capcanlıydı onda. Olayları anlatırken yansız davranırdı. Kötülüğü babası da yapsa saklamazdı. Onun için gerçekleri saptırmak büyük günahtı, ayrıca böyle bir tavır insana yakışmazdı.
Belleğinin güçlü kalmasında hafızlığı önemli bir etkendi. Diğer bir etken de ninemin yaşamı boyunca doğal beslenmesiydi. Sanayi ürünü olan hiçbir gıda maddesi, onun boğazından geçmezdi.
Bir gün nineme: “Buralarda Rumlar var mıydı eskiden?” diye sordum.
O, “Olmaz mı evladım!” diyerek yanıtladı beni.
Ben, “Bu Rumlar nasıl insanlardı nine?” diye sordum ona.
Ninem, “Bir Rum değirmencimiz vardı ve çok Müslüman adamdı oğlum.” dedi. Bu söz o gün bugündür belleğimin en derin köşesine kazınmıştır, büyük harflerle.
Hafız ve bir molla kızı olan ninem, Rum değirmencinin Hıristiyan olduğunu çok iyi bilmekteydi; ama neden onu “Müslüman!” diye nitelemişti?
Nineme göre Müslüman kişi, işini namusuyla yapan adamdı. Kimsenin namusuna, malına, canına yan bakmayan kişiydi Müslüman kişi. İnsana, insan değeri vermekti Müslümanlığın temel koşulu.
Rum değirmencinin doğru adam olması, işini iyi yapması, hakka riayet etmesiydi ninemi, ona “Müslüman” dedirten. .
Şimdilerde öyle mi? Din adına çıkıp masum insanları öldüren canlı bombaları, “Müslüman siyasetçiyim!” diyerek halkı soyup soğana çevirenleri ve daha nicelerini gördükçe ninemi de Müslüman Rum değirmenciyi de bin bir rahmetle anıyorum.
                                                           Adil Hacıömeroğlu

                                                           17 Ocak 2014

8 yorum:

  1. Tek kelimem yok... Ninenizi ve Rum değirmenciyi ben de rahmetle anıyorum...Benim de çok yakın arkadaşların oldu Rumlardan çok değerli insanlar tanıdım , rahmetlinin dediği gibi ...

    YanıtlaSil
  2. Güzel insanlarımız gelip geçmiş bu dünyadan. Bu anıdaki NİNEMİZ gibi. A. Haiömeroğlu ; kendi ninesinin gözünde MÜSLÜMAN olarak görülen Rum değirmencinin neden böyle nitelendirildiğini anlatmış. Güzel insan olmanın ırkla , soyla ilgisi olmadığını da iletiyor bu yazısında. Teşekkürler!

    YanıtlaSil
  3. şut ve gool.
    İsmet Yıldırım.

    YanıtlaSil
  4. Daha önce yazılarınızı siyaset, eğitim, Anadolu yazıları olmak üzere kafamda üç gruba ayırmıştım. Şimdi sevgili Atacan'ı da anımsayarak buna bir de "aile" grubunu eklemek gerekir. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. “Çok müslüman insan”
    Bu cümleyi ben de duyardım annecimden. Rahmetli neneniz ve annecim şimdi yaşananları duysalar neler düşünür, neler söylerlerdi ben tahmin ediyorum.
    Rahmet olsun tüm gidenlerimize.🙏
    Şükran Balekoğlu Yamak

    YanıtlaSil
  6. İnsan her yerde insan, etki tepki yasasının insanlar arasında da geçerli olduğu kanaatindeyim.

    YanıtlaSil
  7. Hocam ne güzel yaşanmış hikayelerden her zaman ders çıkarmamış gerekiyor.Eskiden insanlar komşuluk ilişkileri içerisinde üretken, paylaşımcı , bşrbirleriyle ölçülü , saygılı birbirleriyle karşılıklı anlayış içerisinde sevgi dolu, mutlu huzurlu , barışçıl yaşam sürerlermiş.Nineniz gibi bilge kişilerden küçükler akıl danışırlarmış , doğal kendi yetirdikleri besinleri tükettikleri için depwrinide bilirleşmiş , değirmenci de herkese adaletli , ahlaklı ve kamil kişiliğiyle kendini sevdirmiş ben ce de ilk önce insan olmak din , dil farkı olmadan kardeşçe yaşamanın mutluluğu , huzuru insana değer katar.Ninenizin ve geçmişlerinizin ruhları şad olsun.Işıklarda uyusunlar.Güzel anılmakher daim onları yaşatacaktır .🙏🏻🪻💐Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil
  8. Müslüman elinden,dilinden emin olunan kişidir.Halkın en şerlisi ise kendisinden çekinilen kişidir. İmam-ı Azam,kumaş tüccarıydı.Dinin ticarete alet edilmesi endişesinden dolayı,makasla kumaş keserken,açıktan besmele söylemekten imtina ederdi.Halkın bu adam ne kadar dindar,bundan mal alalım diye önyargılı olmaması için,besmeleyi hafi söylerdi. Dini ticarete alet ederek,Şimdiki siyasetçilerin dini siyasete alet etmesi gibi şirk günahına düşmekten çekinirdi.

    YanıtlaSil